‘’Beni mutlu etmek ne kadar kolaydi ve bunu benden nasil da esirgiyorlardi…’’Simdi ne yapacaktim? Ne yapabilirdim ki? Kaçip kurtulmak istedim. Çocuklarim olmasaydi, çoktan kendimi çöllere vurup kaybolurdum ama onlari ortada birakamazdim. Gemisi batmakta olan ve yolcularinin umut dolu gözlerle baktiklari bir kaptana benziyordum. Oysa gemimden daha kötü durumdaydim. Kadin olmanin basli basina suç sayildigi topraklarda dogup büyüyen Masume, Iran Devrimi öncesi ve sonrasinin yarattigi baskici süreçten nasibini almis genç bir kadindir. Buna ragmen, maruz kaldigi toplum baskisini hiçe sayarak varligini kabul ettirme mücadelesinden asla vazgeçmez. Baskalari tarafindan yazilan bir kaderi yasamak zorunda kalan Masume’nin erkek egemenligine karsi direnisini anlatan bu roman, okuyucularini umut ve acinin iç içe geçtigi dokunakli bir hikâyeye davet ediyor.“Inançlar ve gelenekler, hayallerle çatisirsa ne olur? Mevsim Hep Sonbahar bu soruya yanit arayan bir uyanisin hikâyesi.”USA Today “Masume’nin sarsici ve bir o kadar da gerçekçi yasam mücadelesine hayran kalacaksiniz. ”Publishers Weekly “Dogu’da kadin olmanin zorluklarini çarpici bir gerçeklikle anlatmakla kalmayip, Iran’in siyasal ve toplumsal tarihine de isik tutan bir basyapit.”The Washington Post