Bu kitap Seleh Bedreddin’in anılar dizisinin ikincisini oluşturuyor; Suriye rejiminin yapısı, gelişimi ve Kürt siyaseti konusunda keskin gözlemler, derinlikli siyasi analizler içeriyor. Ortadoğu içerdiği beşeri özellikleri ve coğrafi konumlaması nedeniyle dünyadaki tüm siyasi güç odaklarının temel ilgi alanı olmuştur. Tahran-Şam-Bağdat-Ankara-Kahire eksenin kalp atışları her zaman Washington, Londra, Paris, Moskova ve Pekin’de hissedilmiştir. Kafkasya-Basra ve Akdeniz’i ters “v” şeklinde birbirine bağlayan, jeostratejik konumu her açıdan çok büyük bir önem arz eden bir üçgende yer alan Kürdistan’ın, 20.yüzyılın başında Batılı güçler tarafından parçalanıp acımasız yönetimlerin insafına terkedilmesi ise Ortadoğu’daki tiranlık rejimler dizisinin oluşmasına yol açmış; Kürtler de koyu baskıcı rejimlerin zulmü altında tam yüz yıl boyunca kan kusmuştur. Ancak 2003’te Saddam tiranlığının yıkılmasıyla birlikte Kürt halkına ve Kürdistan’a yeni bir şafak doğmuştur.
“Zafere koşunca Selaheddîn
Arab kahramanı oluverdi.
Şayet yenilseydi Selaheddîn
herkes ona Kürd casusu derdi”
Arap Şairi Besîso