Batı Kaynaklarında Zazalar ve Zazaca
Zaza halkı tarihin derinliklerinden gelen ve kadim kökleri olan Aryani bir halktır. Fakat tarihte hak ettiği gerçek değeri bugüne kadar maalesef görmemiştir. Hak ettiği değeri görmemesinin birçok tarihi, siyasi ve coğrafik sebepleri vardır elbette. Zaza halkının en büyük dezavantajı, M.S. 800’lü yıllarda Doğu Anadolu topraklarına geldiğinden bu yana son 1200 yıldır şehir hayatından kopuk dağlarda izole bir şekilde yaşamasıdır. Aslında bu dezavantajı en büyük avantajı haline de dönmüştür. Zazaların izole edilmiş dağlarda yüzyıllarca dış etkenlerden uzak yaşaması diğer halklar tarafından asimile edilmesini engellemiştir. Zazalar, böylece dillerini ve kültürlerini yazılı değil de sözlü olarak koruyabilmişlerdir.
Bu kitabın öncelikli amacı, yüzyıllar öncesinden başlayarak Zazalar ve Zazaca hakkında araştırma yapan batılı araştırmacı, akademisyen, seyyah ve oryantalistlerin Zazaları dil, kültür ve inanç yönleriyle nasıl ele aldıklarını orijinal metinleri tarayarak analiz etmektir. Çalışmanın bir diğer amacı, Zazaların etnik kimliği meselesidir. Batılı araştırmacıların bu konuya hangi açılardan yaklaştığı, Zazaları hangi etnik kimlik içinde değerlendirdikleri ve bu değerlendirmeleri yaparken hangi ölçütleri esas aldıklarını tespit etme çabasıdır.
Özellikle Zazacanın bir dil mi veyahut lehçe mi olduğu sorusu araştırılırken, batılı araştırmacıların bu duruma nasıl baktıkları ve hangi ölçütleri esas aldıkları tahlil edilmeye çalışılmıştır. Kitap hazırlanırken, batılı araştırmacıların yazdıkları toplamda yüz kırk bir kaynak; kitaplar, raporlar, gazeteler, dergiler, seyahatnameler, ansiklopediler, makaleler, dil ve dilbilimsel çalışmalar ve çizilmiş haritalar detaylı bir şekilde incelenmiştir.