Dünya adı verilen bir gezegen varmış. Burada “insan” adını verdikleri canlılar yaşarmış. Bu insanların düşünebilmeleri için beyinleri, hissedebilmeleri için kalpleri ve dokunabilmeleri için de bedenleri varmış. Bu insanların sürekli istekleri, dilekleri olurmuş; kimisi daha iyi bir iş, kimisi iyi sınav notları, kimisi daha çok para, kimisi iyi arkadaşlar istermiş. Her birinin isteği başka başkaymış. Bu insanlar hiçbir zaman pes etmez, istek ve dileklerinin gerçekleşmesi için umut etmeye devam ederlermiş.

Öyle ki her ne kadar yeni doğan her gün onlar için umutlarının gerçekleşeceği bir gün olsa da, yeni yıl gibi bazı özel günler için neredeyse dileklerini biriktirir olmuşlar. O gün eğer dilek ve isteklerini dile getirirlerse, yeni yılda bunların gerçekleşeceğine inanırlarmış. Bunun için de o gece kendilerini ziyaret edecek olan Noel Baba için bir “dilek listesi” hazırlarlarmış. Noel Baba herkes uyurken gizlice gelir, bu “dilek listeleri”ni okurmuş. Noel Baba’nın dünya üzerinde gidemeyeceği, ulaşamayacağı hiçbir yer yokmuş.

Noel Baba, insanların dileklerini gerçekleştirmek üzere her yola çıkışında farklı yerler görürmüş. Kimi zaman bir yerde lapa lapa kar yağarken, kimi zaman da ince ince yağmur serpiştirirmiş. Kar taneleri tek tek düşüp yeryüzünü kaplarken Noel Baba, geyiklerinin sürdüğü arabasıyla hiçbir zorluk ya da sıkıntıya aldırmadan insanların isteklerini gerçekleştirmek için yola devam edermiş. Noel Baba, ulaştığı yerlerdeki insanların istediği şeyleri bazen onlar uyurken, bazen de çatıdan kimse görmeden bırakıp kaybolurmuş.

İnsanlar yeni yılda sadece dilek dilemekle yetinmeyip gelecek olan yeni yılı iyi karşılamak için çeşitli eğlenceler düzenlerler ve gelen yeni yılın ilk gününü mutlu ve umutlu karşılamak için farklı şeyler yapıp birbirlerini de mutlu ederlermiş. Öncelikle daha yılın son günü gelmeden sevdiklerine hediyeler alırlarmış. Ardından yeni yıl coşkusunu daha güzel yaşamak için evlerini de süslerlermiş. Aldıkları çam ağacını evde herkesin bulunduğu bir yere koyup tek tek özenle ağacı süslerler, ağacın altına da sevdikleri için aldıkları hediyeleri koyarlarmış.

Yeni yıla girecekleri akşam geldiğinde özel yemekler yaparlar ve böylelikle masaları daha neşeli olurmuş. Akşam yemeğinde hep bir araya gelip güzelce masanın başına kurulurlarmış. Akşam yemeği için kızarttıkları hindi ve diğer yemekleri keyif içinde yerlermiş. Yemekten sonra da şarkılar söyleyip dans ederlermiş. Aralarda da patlattıkları mısırlarla brlikte çerez atıştırarak bir taraftan da “tombala” oynarlarmış.

Yeni yıl, New York’tan Paris’e, Japonya’dan Hindistan’a, İtalya’dan Sidney’e dünyanın
her yerinde farklı farklı biçimler de olsa yüzyıllardır kutlanır duruma gelmiş olmuş ve insanlar gelecek yıldan umutlarını hiç kesmemişler.