Vivaldi’nin Bahçesi-Şeyhmus Közgün
1. Bölüm: Döngü
Şiirin açılışında bahar gibi bir başlangıç mevsimi seçilerek, döngüselliğin tersine bir durum kuruluyor: Baharda dökülen yaprak. Bu mevsimsel ironiyi, “dokunsan, daha çok yaprak yaprak” dizesi güçlendiriyor. Her dokunuşta artan bir kırılganlık, her kelimede çoğalan bir yokluk hissi var. “Kuru / ıslak” karşıtlığı ise varlığın geçiciliğini ve duygusal çelişkiyi gösteriyor.
2. Bölüm: İsyan
Burada artık yaprak, sembolik bir öznelliğe kavuşur. Ağacın öfkesine, yaprağın deliliğine ve feryadına dönüşür. Ağaç ve yaprak ilişkisi üzerinden varoluşsal bir çatışma sahneye konur. “Yaprak sancır ah vah dallarına” dizesi, hem anne-evlat ilişkisini hem de yaratıcı-yaratılan gerilimini çağrıştırır. Son dizelerde aşkın uçurumla, şefkatin feryatla eşitlenmesi, duygunun hem yüceliğini hem de yıkıcılığını anlatır.
3. Bölüm: Yalnızlık ve Sorgulama
Yaprak artık bir figür değil, bir sorgu nesnesidir. Ateşe öpülen yaprak, artık yaşamı “yalandan” ibaret görür. Âdem ve Havva göndermesiyle şiir, bireysel yalnızlığı tarihsel ve teolojik bir yalnızlıkla birleştirir. Son soru cümlesi “Kim dedi bitmez aşk!..” hem itiraz hem de isyandır; inancın kırıldığı, yaprağın kökten koptuğu andır.
Lîs Yayınevi’nin tüm yayınlarına ulaşmak için buraya tıklayın
Şeyhmus Közgün’ün tüm eserlerine ulaşmak için buraya tıklayın