Uzun Hasan Bey, büyükbabası Kara Yülük Osman Bey’in Emîr Timur’un Anadolu seferini iyi değerlendirerek kurmuş olduğu beyliği ele aldığında, Ak-Koyunlular Anadolu’daki diğer beylikler gibi yok olmak üzere idi. Fakat Uzun Hasan Bey kısa süre içinde Ak-Koyunluların kötüye giden talihini değiştirmeyi başardı. İlk olarak Ak-Koyunlu ulusu içinde var olan ayrılıklara ve saltanat mücadelelerine son verip Bayındır Hanedanı için ideal bir hükümdar olduğunu ortaya koydu. Ardından yiğitlik ve kahramanlığı ile askerlerinin sevgi ve güvenini kazandı. Bu şekilde Ak-Koyunlular da Uzun Hasan Bey’in şahsında düşmanlarına karşı mücadele edebilecek ikinci büyük bir şahsiyete kavuştu.
Uzun Hasan Bey döneminde Ak-Koyunlular kuzeydoğuda Kara-Koyunlu, güneyde Memlûk ve batıda Osmanlı Devleti ile komşuydu. Uzun Hasan Bey hükümdar olduktan sonra Kara-Koyunlu Devleti’ni ortadan kaldırarak kısa bir sürede Ak-Koyunlu Devleti’nin sınırlarını Diyarbekir’den Irak-ı Arab ve Irak- Acem’e kadar genişletti. Böylece Ak-Koyunlular bir cihan devleti hâline geldi.
Kara-Koyunlu Devleti’ni ortadan kaldırdıktan sonra yönünü Batı’ya çeviren Uzun Hasan Bey, “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi” düsturuyla Doğu’nun ve Batı’nın hükümdarı olmayı arzu ediyordu.
Bu amaçla Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmed Han ile karşı karşıya geldi. Avrupalıların Fatih Sultan Mehmed Han’a karşı “Küçük Türk” olarak nitelendirdikleri Uzun Hasan Bey, 11 Ağustos 1473 tarihinde Osmanlılara karşı Otlukbeli Savaşı’nda mağlubiyete uğradı. Elinizdeki bu çalışma, Uzun Hasan Bey’in şahsiyeti, faaliyetleri ve Osmanlı Devleti ile meydana gelen Otlukbeli Savaşı’na giden süreci dönemin Doğu ve Batı kaynakları, arşiv vesikaları ve tektik eserler incelenerek kaleme alınmıştır.