Rojnivîska Spinoza – Spinoza’nın Güncesi (2008, Lîs), Pêşbaziya Çîrokên Neqediyayî – Bitmemiş Öyküler Yarışması (2010, Lîs) adlı romanları ve son olarak da Keleh-Kale (2012, Lîs) adlı öykü kitabıyla, Kürtçe edebiyatın içinde kendine özgü dili ve üslubuyla apayrı bir yer açan Şener Özmen, çağdaş Kürtçe edebiyata ve Kürtçe edebiyatın temel metinlerine kapı aralayan yeni kitabı Uykusu Bölünenler‘le ((2013, Lîs) kafa yormayı sürdürüyor. Uykusu Bölünenler, Özmen’in minör okumalarıyla, yaşayan yazarlarla yüzleşmesi ve kendi kuşağıyla dil, yazınsal arka plan ve entelektüel pratikler üzerinden hesaplaşmasının da bir ürünü.
Kürtçe edebiyatın geniş ve içeriden bir bakışla çekilmiş portresinde Özmen; Dilawer Zeraq, Mîran Janbar, Kawa Nemir, Îrfan Amîda gibi, çağdaş Kürtçe edebiyatın yaşayan önemli figürleri ile gerçekleştirdiği ve Kürtçe edebiyatın dil, çeviri, kuşak ve tarihselleştirmeyle ortaya çıkan temel meselelerine ışık tutan söyleşileri ve çevirileriyle, aynı zamanda okurla, Kürtçe metinler arasındaki o uzun mesafeyi de, kısaltmayı umut ediyor.
Özmen, klasik Kürt edebiyatından Mele Mehmûdê Bazidî’nin Adat û Rusûmatnameyê Ekradiye-Kürtlerin Örf ve Adetleri kitabından (2010, Lîs) Kürtlerin gündelik hayatına dair derleyip, çevirdiği pasajlar, bununla birlikte Osman Sebrî, Qedrî Can ve Nûredîn Zaza gibi çağdaş Kürt edebiyatına yön vermiş avangart yazarlardan çevirdiği öyküler ile, modern Kürtçe edebiyatın yaslandığı temel metinlere göndermeler yapıyor. Kürtçe edebiyatın kanonlarından biri olan Heciyê Cindî’nın kült romanı Hewarî’den, Kafkaslarda yaşayan Yezîdî Kürtlerin yazınsal yol alışlarını, okurları için görünür kılan yazar, Kürtçe şiirin mihenk taşlarından biri olan Lal Laleş’in şiirlerini, genç kuşak öykü yazarlarından Amed Çeko Jiyan’ın ilk öykü kitabı Varjabed‘i ve Yaqob Tilermenî’nin bildirisini de unutmuyor.
Uykusu Bölünenler, okurlarını, Çağdaş Kürtçe edebiyatın konuşulduğu ve tartışıldığı mekânlara bir acı kahve içmeye davet ediyor.