Malumunuz olduğu üzere asrımızın en büyük fitnesi sünneti inkâr ve ulemaya muhalefet etme fitnesidir. Bu fitneyi neşreden zevatın başında bulunanlardan birisi de Mustafa İslamoğlu’dur. Bundan önceki yazılarımızda onun da içinde bulunduğu ekibin dile getirdikleri birçok iddiaya cevap yazmıştık. Şimdi ise inşallah İslamoğlu’nun geçmiş âlimlere muhalefet eden iddialarını kısa bir tarzda ele alıp cevaplarını vermeye çalışacağız.
80 yaşını tamamlamış ve ölüme hazırlık yapan bir kardeşiniz olarak size hitap ediyorum. Normalde benim yaşımdakiler zikir, tövbe ve istiğfarla zamanlarını doldurup Rablerine kavuşma gününü beklerler. Ben aciz kul da Müslümanların televizyon programlarını seyrediyor, doğru söylemleri için onlara dua ediyor, yanlış konuşmamaları için uyarıda bulunuyorum. Bunu yaparken Hz. Peygamber (s.a.v.)’in âlimlere yüklediği sorumluluk icabı hareket ediyorum. Neredeyse iki aydır Kur’an tahrifçileri ve sünnet düşmanlarına cevaplar hazırlıyorum. Bunlardan biri de Mustafa İslamoğlu’dur. İlk kitap, seminer ve sohbetlerinden beri kendisini tanıyorum. İlk zamanlarındaki sohbetlerinden birinde şahid olarak bulundum ve o sıralarda hiçbir yanlışını görmedim. Kendisine dua da ettim. Fakat bu son zamanlarda ağzını açar -açmaz yanlışlarla konuşmaya başladığına şahid oluyorum. Bir âlim olarak, dünyadan hiçbir beklentisi olmayan bir Müslüman olarak yanlışa yanlış demek zorundayım. Çünkü hadiste bidatler çoğaldığı zaman sessiz kalan âlimlere lanet edilmiştir. Hem lanete uğramamak hem de Yüce Allah’ın rızasına kavuşmak için uyarılarımı yapıyorum.