Orta yaştaki bir milyoner, dünyanın tek süper gücünü nasıl tehdit edebiliyor? Ortadoğu’da terörizmin yükselişinde Usame bin Ladin’in rolüne ilişkin Jonathan Randal’ın büyüleyici ve yerinde çalışmasının merkezinde yer alan soru budur.
Randal -Ortadoğu deneyimi kırk yıllık maziye sahip bir gazeteci olarak- Usame’nin yaşamının, yirmi birinci yüzyıl İslam dünyası ile Batı arasındaki vahim çatışmayı nasıl özetlediğini açıklamakla beraber, Usame’nin hem Batı’dan hem de ailesinin de bir parçası olduğu Suudi petrol monarşisinden uzaklaştığı süreci anlatıyor.
Usame’nin 11 Eylül 2001’den önceki terör faaliyetlerini irdeliyor ve Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırıdan sonra, Usame’nin Batı’yı, çağdaş terörizmde nasıl yeni bir olgu ile tanıştırdığını bize gösteriyor: Dünya çapında emirlerini yerine getirmeye hazır taraftarlara sahip başına buyruk zengin bir girişimci. Randal, Usame’nin 1991 yılında Saddam Hüseyin’in birliklerini Kuveyt dışına çıkarmak için, El Kaide güçlerini Suudilerin hizmetine vermeyi teklif etmiş olma ihtimalini araştırıyor; Usame’nin sahip olduğu paranın bugünkü kaynaklarının izini sürüyor ve Irak savaşının teröristlerin ekmeğine nasıl yağ sürdüğünü anlatıyor.
Randal, Ortadoğu’daki geniş çaplı kaynakları ve bölgeyi ayrıntılı kavrama gücü sayesinde bize dünyanın en önde gelen ve en korkunç teröristi hakkında bildiğimiz niçinler ve nedenlerden daha belirgin bir izahat sunuyor.