Mûsikî, duygularımızı iletmek ve iletişim kurmak için en eski ve en güçlü araçlardan biridir. Tarih boyunca tüm kültürler arasında büyük bir çeşitlilik göstermiş, insan topluluklarının evrensel bir özelliği olmuştur. Bu yönüyle mûsikî, doğumdan ölüme kadar her zaman hayatın içinde var olmuş, insanlık tarihinde hem dînî hem de din dışı duyguları ifade etmek için kullanılmıştır.

Kur’an-ı Kerim’in güzel sesle okunması, kamet, mahfel sürmesi, tekbir ve salâ gibi dînî mûsikî formları da ele alınacak olursa mûsikînin dînî anlamdaki önemi ve gereği daha açık bir şekilde ortaya çıkar. Bu sebeple Türkiye’de mevcut din görevlilerinin bu alanda eğitim veren okullarda okuyan ve din görevlisi olacak adayların ciddi bir mûsikî eğitimine tabi tutulmalarının elzem olduğuna inanıyorum.

Bizler bu kitabımızda din görevlileri ve öğrencilerimiz için öncelikle bilmeleri gerektiğini düşündüğümüz nazari bilgilerin yanı sıra dînî mûsikî formlarına, dînî mûsikîmizin önemli şahsiyetlerine yer vermekle beraber hem görsel hem de işitsel olarak karekod destekli Türk Mûsikîsi usulleri, Ezan, Kamet ve Kur’an-ı Kerim’den örnekler vermeye çalıştık.