“Umut, kisinin elinden kayip giden güzel bir bakiredir; hatirlama, kisinin simdi tatmin olmayacagi güzel ama yasli bir kadindir; tekerrür, hiçbir zaman kendisinden bikilmayan sevilen estir, çünkü kisi sadece yeni bir seyden bikar… Tekerrürün diyalektigi kolaydir, çünkü tekrar edilen var olur – aksi takdirde tekrar edilemezdi – ama varolmasi tekerrürü yeni bir seye dönüstürür… Eger Tanri’nin kendisi tekerrürü istemis olmasaydi, dünya varolmazdi…”Tekerrür 1843 yilinda yayinlandi. Korku ve Titreme ile ayni yilda. Kierkegaard sadece 31 yasindaydi. Eser, Kierkegaard’in Regine Olsen ile iliskisinde yasadigi istiraplarin açiga çiktigi otobiyografik özelliklere sahiptir.Tekerrür, iliskisinde etik talepleri yerine getiremeyen ve bu taleplerin evlilik sirasinda daha da kuvvetlenecegini düsünen bir sairin ironik hikayesi esliginde, kisilik ve kimlik birliginin derin biçimde sorgulanmasidir. Sair zamanla etik alanda tekerrürden umudunu keser, tipki akil hocasi ve dostu Constantius’un estetik alanda yaptigi gibi. Kitap Constantius’un üçüncü bir tür tekerrüre -dini alana- yaptigi imalarla son bulur.(Tanitim Bülteninden)