Ibn Haldun “Dününü unutanlarin, bugünü olur mu?” der. Tarihini inkâr eden milletlerin, hafizasini kaybetmis insanlardan bir farki yoktur. Gelecegin teminati, geçmisi bilmekle mümkündür. Geçmisten günümüze akan tarih çesmesinin engin tecrübelerinden istifade etmek, gelecege saglam ve güven içinde hazirlanmak, milli bir arzu olmalidir. Tarih çesmesinden kana kana içmeniz dilegiyle… Gemileri Yakmak Tarik Bin Ziyad, 19 Temmuz 711’de, 12 bin kisilik ordusuyla kendi adiyla anilan Cebelitarik Bogazi’ndan geçerek Ispanya’ya çikar. Askerlerini indirdikten sonra, bütün gemileri atese verip yaktirir. Alevler göklere çikmaya baslayinca askerler kosarak gelirler ve söyle derler:“Gemilerimizi yaktiniz maglup olursak nasil geri döneriz?” Bunun üzerine Tarik Bin Ziyad cevap verir:“Maglubiyet bize layik degildir. Bu ülke Allah’a aittir. Yürüyünüz ve onu aliniz. Allah’a ve kiliciniza güveniniz.”Bu arada Ispanya Krali Rodrik’in 100 bin kisilik ordusuyla üzerine geldiginin haberini alir. Tarik Bin Ziyad, kader savasinin en kizgin aninda atina atlayip askerlerine su tarihi sözleri söyler:“Arkanizda düsman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düsman… Nereye kaçacaksiniz? Vallahi sizin için ancak sadakat ve sabir kalmistir. Düsmanin silahi, teçhizati ve erzaki boldur. Sizin silah olarak ancak kiliçlariniz, erzak olarak da düsmanin elinden sahip olabileceginiz vardir.” Tarik Bin Ziyad, düsmanin asker sayisinin kendi ordusundan sekiz kat fazla olmasina ragmen bu savasi, kesin bir zaferle kazanir. Endülüs Emevileri’nin temelini atar. Batili tarihçilerin de dedigi gibi o topraklarda 800 yil süren Rönesans ve Reform’un fikir olarak temelinde Endülüs Emevileri’nden çevrilen kitaplar vardir.