Amerika, aşk ve saflık yeniden keşfedilebilir mi?
Sular Üstünde Gökler Altında, okurunu bir zaman makinesi gibi alıp 15. yüzyılın son demlerine götürüyor. Bu sürükleyici macerada rengârenk kahramanlarla birlikte İstanbul’dan Kırım’a, İspanya’ya, oradan Güney Amerika’ya ve Kazablanka’ya doğru nefes kesen bir yolculuğa çıkarken kendinizi birbirinden esrarlı olayların içinde bulacaksınız.
Hem aşk derdinden kaçmak hem de babasının hayallerini gerçekleştirerek esaslı bir kâşif olmak için yola çıkan Kalender, âlemden âleme, zamandan zamana, halden hale savrulurken kendini derin çatışmaların ortasında bulacaktır. Kader rüzgârı onu Kristof Kolomb ile buluşturacak ve bu ikili o güne kadar hiçbir denizcinin açılmaya cesaret edemediği karanlık okyanuslara yelken açacaktır. Bakir topraklar üzerinde yol alırken öte yandan da birbirlerinin karanlıklarını ve kuyularını göreceklerdir. Tam dünyayı avuçlarında tuttuklarını sanırlarken işler bambaşka bir hale evrilecek ve tabiri caizse kızılca kıyamet kopacaktır.
Kaptanlar, korsanlar, papazlar, şövalyeler, haydutlar, ressamlar, deniz kızları, kurbanlar, gizemli yerliler ve daha nicesiyle dolu bu görkemli atmosfer, aynı zamanda dönemin ruhunu tüm çıplaklığıyla yansıtan şehirler, yapılar, şarkılar, kitaplar, haritalar, diller ve katmanlı psikoportrelerle baş döndürüyor.
Son dönem Türk romanının dikkat çeken isimlerinden Kaan Murat Yanık, mitlerle bezediği büyülü gerçekçi olayların bir karnaval havası yarattığı romanında, okurunu masmavi okyanuslarda, kakao ve vanilya kokularının yükseldiği yemyeşil ormanlarda, ışıltılı kurbağaların zıpladığı düşlerde ve Doğu ile Batı’nın dikenli sınırlarında dolaşmaya, bu efsunlu serüvene katılmaya davet ediyor.
“Umut etmeye ve masalların içinde kaybolmaya ihtiyacımız var. Hayat karşısında başka türlü direnemeyiz.”