İnsan, yaratıcı, celal ve yücelik sahibi Allah’ın en büyük tecellilerinin taşıyıcısıdır. Yani insanda Allah vardır, mevcuttur ve Allah’tan, O’nun tecellisinden uzak kalmış tek bir insan bile yoktur. Yüce Yaratıcı’nın insandaki varlığının bilinip itiraf, tasdik ve kabul edilmesi sözle düşünce ve isteklerin ifade edilmesi sayesinde mümkün olabilir. Bu yüzden söze çok dikkat etmek gerekir.
Tolstoy’un yaşamını anlamlandırmak için beslendiği çeşitli kaynaklardan damıttığı ve “Yaşam Yolu” olarak adlandırdığı serinin iki önemli risalesi olan Söz ve Eşitsizlik, Binbaşı Ali Fuad’ın 1920’li yıllarda Türkçeye çevirdiği hâlini kaynak alıp günümüz Türkçesinde yeniden hazırlandı. Söz, yaşamın anlam karşılığı olduğu ve sonuçları açısından sorumluluk taşıdığı için Tolstoy açısından oldukça önemle üzerinde durduğu bir kavram olarak görülüyor. Sözün büyük ustasının bu yaklaşımı yalnız şair, yazar, filozof ya da sözle işi olanların değil, yaşamına anlam katmak için söze yaklaşan her okur için rehber niteliğindedir.
Yaratılmış olan insanın beşerî özelliklerinin diğerlerine üstünlük sağlayıp sağlamadığı üzerine de düşünmüş olan Tolstoy, zamanının çok ötesinde bir bakış ve düşünce yapısıyla insanın neden eşit olduğunu, birinin ötekinden üstün olmayışını eşsiz diliyle ortaya koyuyor.
Tolstoy’un yaşamı boyunca edindiği değerler, insanı anlamak için oluşturduğu düşünce sistemi, romanlarında işlediği insan hâllerinin kavram olarak karşılıkları, okur ve düşünür olarak kendisinde iz bırakmış olan yazar ve filozofların ifadeleriyle Söz ve Eşitsizlik’te.