Kırk erkek, kırkı da birbirinden beter erkek. En azından birine yolun düşmediyse ne mutlu sana. Yine de ilk bakışta diğerlerine hiç benzemeyen bu adamla aynı yere varmanız ne acayip değil mi? Oysa Bu sefer çok farklı! demiştin!
Sonuçta erkek, onun işi vardır, uykusu vardır, yorgundur, kafası doludur, annesini üzmek, arkadaşlarını ihmal etmek istemez. En önemlisi hiçbir şeye kendini hazır hissetmez. İstediği zaman ortadan kaybolsun, istediği zaman hiçbir şey olmamış gibi N’aber? desin. İstediği zaman şiirler okuyup, istediği zaman Ben öyle demek istemedim diye geri çekilsin. İkiniz de çalışın ama evin işlerini de sen yapsan, kazandığın parayı hep ona harcasan, öyle giyinmesen, böyle gülmesen, kendine fazla güvenmesen belki bir şansın olur.
Sonuçta erkek; ömrü boyunca üç yaş bencilliğinde kalabilir. Sonuçta erkek; geçiştirmek, bahane bulmak, ertelemek, hiç öyle bir şey yaşanmamış gibi davranmak onun uzmanlığı. Sana paranoyak diyor ama yoksa hep haklı mı çıkıyorsun? Araştırmacılar dünyada ortalama bir erkeğin özgüveninden daha büyük bir şey olmadığını söylüyor Müge, sen ne diyorsun?
Arzu Akgün’den eğlenceli, kafa açıcı, erkeklere sivri dilli hemcinslerine şefkatli, bütün kadınlar için kendi değerini bilme dersleri olarak da okunabilecek bir erkek atlası
Yazar Hakkında:
Arzu Akgün, 1979 yılında Eskişehir’de doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde eğitim aldıktan sonra Kadir Has Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünden burslu olarak mezun oldu. Uzun süre ithalat sektöründe çalışmasının ardından çevirmenlik ve editörlük yapmaya başladı. Daha çok tarih, felsefe, ezoterizm ve biyografi kitapları üstüne çalıştı. Herakleitos’un Fragmanlar’ını (Kabalcı) ve Pamela Ball’ın Resimli Rüya Yorumları Sözlüğü’nü (Mona) çevirdi. Doğu Batı’nın Rüyalar sayısını ve Reşad Ekrem Koçu’nun Kafes Arkası Günahkârları’nı (Doğan Kitap) yayına hazırladı. Halen Fatih’te yaşıyor ve editörlük yapıyor.