Tarih boyunca insanlık, sahip olduğu zekâyı kullanma becerisi sayesinde çeşitli araçlar geliştirmiştir. En temel ihtiyaçlardan olan beslenme ve barınma ihtiyacına yönelik araçların yanı sıra, toplumsal iletişim ihtiyacı çerçevesinde haberleşme teknolojileri de ortaya çıkmıştır. Bu şekilde ortaya çıkan toplumsal hafıza ve bilgi birikimi sayesinde, icat edilen her bir teknoloji, bir diğerinin ortaya çıkışını ve geliştirilmesini kolaylaştırmıştır.

Devlet olgusunun ortaya çıkışı ile birlikte, iletişim araçları siyasi ve askeri bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin ortaya çıkışı ile de bu araçların gelişimi hız kazanmıştır. Günümüzde iletişim teknolojileri birçok ülkede önemli ölçüde özelleşmiş durumdadır. Bu bağlamda, ekonominin tarihsel gelişiminin yansımalarını, iletişim teknolojileri üzerinde de görmek mümkündür.

Zaman içerisinde devletler arası rekabetin en önemli alanlarından biri hâline gelen iletişim araçları, tıpkı savaşlarda olduğu gibi birer propaganda aracına dönüşmüştür. Bu anlamda, iletişim araçları savaşlarda düşman karşısında psikolojik üstünlük kurmaya katkı sağlamıştır. Bu bağlamda, I. ve II. Dünya Savaşlarında kullanılan propaganda afişleri önemli bir yer tutmaktadır. Öte yandan, İkinci Dünya Savaşı sonrasından, 1990’ların başına kadar devam eden “Soğuk Savaş” dönemi, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği’nin bir sıcak çatışma içine girmeden, teknolojik açıdan birbirlerine üstünlük kurmaya çalıştıkları bir dönem olarak cereyan etmiştir. Kuşkusuz, bu üstünlük kurma çabası içerisinde, iletişim teknolojileri üzerinden ve iletişim teknolojileri vasıtası girişilen rekabet, önemli bir paya sahiptir.