“Bebekliginden beri yalniz kaldigimiz zaman da anlattigim özel masallarini sana 2000 yili ar­magani olarak yazacagima söz vermistim. Se­ninle geçirdigim ve çok mutlu oldugum zaman­larin anisi olacak bu masallar.Sevgili Emre her insanin bir masali olmali, hele 2000 yilinda her sey’in mekanik hale geldi­gi, hayvan yerine robotlarin sevildigi bir dünyada duygulan, hayalleri, sevgileri yasat. Kaç yasinda olursan ol içindeki çocuk Emre’yi bir yerlerde unutma onu her zaman her yerde yasat, senin en iyi arkadasin minik Emre olacak.Çocukluk insan yasaminin baslangici ve en mutlu dönemidir. 0 dönem sana hep sevgiyi animsatmali. Her zaman yasadigin an hayati­nin en önemli parçasi olmali. Hayatin tamami o küçük anlarin bir araya gelmesidir. O küçük zamanlari ne kadar iyi degerlendirirsen o kadar çok zaman zengini olursun. Sakin unutma kay­bettigin zamani geri alamazsin.Sen çok sansli bir çocuksun. Yeni bir bin yili en basindan yakaladin. Bu güzel zaman baslangi­cini en iyi sekilde degerlendir. Sen bu firsati en iyi sekilde kullanacak yetenekte bir çocuksun.Seninle gurur duyuyorum ve seni çok seviyo­rum.” diyen kiymetli büyügümüz Istanbul hanimefendisi Ayda Üstündag, torunu Emre’ye anlattigi masallari bizim için derledi ve basilmasina müsaade etti. Sevgili Halime Sevim o sevimli kalemi ile her hikâyeye özel bir resim yaparak kitabin renklerine renk katti.Aslinda “masal” sadece kitabin adi ve “Siren’e Masallar”da tüm hikayeler, çocuklari, gençleri, yetiskinleri ve ihtiyarlari yani herkesi kucakliyor ve iyilige, dogruluga, dürüstlüge, bilgelige yönelten birer küp akil oluyorlar.Çocuklarin hatta büyüklerin “Siren’e Masallar”i severek okuyacagina ve kitapliklarinda yer açacaklarina inaniyoruz.