“Aşk bizim kaderimiz…
Her yolculuktaki menzilimiz,
kavuşmayı bekleyen sevgilimiz.
Andığımızda yüzümüzde gülücükler oluşturan,
eh bazen de gözyaşlarına sebep olan geçmişimiz…
“Tanrıya şükür yaşıyorum” dedirten şimdimiz…
Olmayacak hayalleri kurduran ve başkalarının
bize deli gözüyle bakmasına neden olan geleceğimiz…
‘Ezel’imiz, ‘ebed’imiz…
‘Uğruna ölümlere gidip geldiğim’iz…
Her mevsim güneşimiz, hayat veren nefesimiz…
Sahip olduğumuz en büyük değerimiz.”
Mehmet Coşkundeniz
Zaman geçer, her şey değişir, bir tek aşk kalır geriye.
Elimizi ayağımıza dolaştıran, sabahın kör vaktinde ne yapacağımızı bilmez halde yatağımızda debelenip durmamıza sebep olan, kimi zaman bir uçurtmaya takılıp gökyüzünde uçmamızı sağlayan, kimi zaman geçmek bilmez saatlerde bir telefon
sesine muhtaç bırakan aşk…
Hangi coğrafyada, hangi yüzyılda olduğumuzun da önemi yoktur aşk varsa.
İlk baskısı 2004’te yapılan, içeriğiyle ‘zamana ve mekâna’ bağlı
olmayan
Sen Git Aşk Bana Kalsın, genişletilmiş yeni baskısıyla
bir kez daha sizlerle.
Okumayanlar buluşsun, aşina olanlar eski bir dosta yeniden kavuşsun diye…