Tarihimizde, bugün yasadiklarimiza benzer sikintili dönemler çok olmustur. Ancak bu tür dönemlerden hep kendi özümüze dönerek, kendi ilkelerimize inanip onlari üstün tutarak, söylediklerimizin arkasinda dirayetle durarak, birlik ve beraberlik içerisinde çalisarak çikmisizdir. Iste bugün de “büyük çikis” bu çerçeve içerisinde gerçeklesecektir.Ülkemiz, bölgede küresel bir vizyon ortaya koyabilecek müktesebata ve kabiliyete sahip bir ülkedir. Bölgedeki bütün ülkelerle ortak geçmisi olan bir ülkedir. Yüzyillarca bölgede izzet, baris ve adalete hizmet etmis bir ülkedir.Yapilmasi gerekenlerin basinda, öze dönüs ve kendi medeniyet müktesebatimizisahiplenmek gelir. Milletimiz asirlar boyu bütün insanligin saadeti için en büyükhizmetleri yapmis ve insanliga en büyük katkilari saglamistir. Dogrunun, iyi ve güzelin, faydalinin ve adil olanin hâkim olmasi için canla basla çalismistir. Çünkü iyi insan olmak için herkesin iyiligini istemek ve bu yolda gayretle çalismak gereklidir.Bölgemizdeki halklar yüzyillarca huzur ve bans içerisinde yasamislardi. Geçmiste buhuzur ve bansr bozan etkiler hep disandan gelen kiskirtmalar ile olusmustur. Bunlarin basinda disaridan tesekkül ettirilen haçli seferleri gelir. Bu gibi disaridan beslenen müdahaleleri saymaz isek, bölge halklari onlarca yüzyil huzur ve baris içerisinde birlikte yasamasini bilen ve bu ugurda fedakârlik yapabilen halklardir.Yirminci yüzyil boyunca yasanan sikintilar bize, insanoglunun saadeti için artik bazitemel adimlarin atilmasi geregini asikâren göstermistir. Basta ülkemiz, bölgemiz ve tüm dünyanin adil bu sekilde yeniden yapilandirilmasini istiyorsak, bunu baskalarindan bekleyemeyiz.Hiç kimsenin bizim isimizi bizim için yapmasini bekleyemeyiz. Bir karar verip, o karar dogrultusunda azimle çalismak mecburiyetindeyiz. Bunu yapabildigi takdirde ülkemizin ve bölgemizin önünde durabilecek hiçbir kuvvet yoktur.