Her yöre farkli lezzetler katar özel yemeklerine; yöre yöre tarifler vardir, kiminin köftesi kiminin ezmesi, kiminin kebaplari farkli birer lezzettir Türk Mutfaginda. Hosaflari, kompostolari da unutulmamistir. Uzun kis aylarina tursular hazirlanir çogu bölgelerimizde. Kavurmalar kavurur marifetli analarimiz, yine analarimizin ellerinden çikar türlü türlü hamur isleri… Tatlilarimiz, baklavamiz da unutulmamistir. Tabiata sundugu güzellikler gibi mutfaklarimiza da ayni ölçüde yansimistir her mevsimin güzelligi ayri ayri, farkli farkli tadlar/lezzetler olarak. Su anda çogunuza yeni gibi gelecek/görünecek saglikli, dogal (natürel) beslenme tarzi ve yemekler, aslinda bizim mutfak kültürümüzde var olan özelliklerdir. Bir dönem, Asyadan Anadoluya akan Türkler, eski uygarliklarin mayaladigi bu topraklara Uzak Doguda olusan o zengin kültürü büyük bir ustalikla, geçtikleri her ülkeden aldiklari malzemelerle zengin bir mutfak birakmislardir. Osmanli mutfagini anlatmak kolay bir is degildir. Yüzyillarin birikimine gelenekler, geleneklere zengin cografi etkinlikler de eklenince; Osmanli Mutfagi tarihçilerin ilgiyle arastirdigi bir kültürel gerçek olarak karsimiza çikmaktadir. Ne kadar köklü ve zengin kültürel degerlere sahip oldugumuzu gözler önüne sermek açisindan da ciddiyetle hazirladigimiz bu kitap; bizlere birakilan mirasi unutmamak ve gelecek nesillere aktarmak açisindan mesleki bilgi ve beceri disinda da uzun arastirma ve itinali bir çalismanin ürünüdür.