2021 LAMBDA EDEBİYAT ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
Chana Porter ilk romanı Sarmaşık’ta uygarlığa zarardan çok faydası dokunacak gibi görünen bir uzaylı istilasının şekillendirdiği yeni ve tuhaf bir dünyanın keşfine çıkıyor. Toplumsal eleştiri ile spekülatif kurgu iç içe geçerken, ütopya edebiyatında yeni bir sayfa açılıyor.
Sarmaşık adı verilen uzaylı varlığın gelişiyle birlikte dünya yeni bir çağın eşiğine varmıştır. Kapitalizm çöker, sınırlar kalkar, artık bir şeyin gerçekleşmesi için düşlenmesi yeterlidir. Trina ve eşi Deeba bu ütopik dünyanın tadını çıkardıktan bir süre sonra Deeba yeniden doğup hayata bir bebek olarak gelmenin hayalini kurar. Bu, ölümsüzlüğün de ötesinde bir durumdur ve Sarmaşık teknolojisiyle gerçekleşmesi mümkündür ama Deeba’nın yeniden doğması aynı zamanda onun öleceği anlamına da gelir. Deeba, bu yepyeni varoluş fırsatını değerlendirirken, geride kalan Trina onun yokluğuyla baş etmekte zorlanacaktır.
Yeni dünyanın şartlarını sorgulamaya başlayan Trina’nın karşısına bu istiladan kurtarılması gereken gizemli bir çocuk çıktıktan sonra, Trina’nın kendi hayatında da yeni bir adım atması ve bir şeyleri değiştirmesi icap edecektir.
Sarmaşık, pembe düşler ile kâbuslar arasındaki çizginin bir görünüp bir kaybolduğu, kıyamet sonrası değil, saadet sonrası bir hayatta kalma öyküsü.
“Eşsiz bir uzaylı istilası öyküsü.” –Jeff VanderMeer
“Ütopyaların sıkıcı, didaktik ve kurgusal anlamda yetersiz olduğuna dair yanlış bir kanı mevcut. Neyse ki Chana Porter var da bu etkileyici kitabıyla o safsatayı yerle bir ediyor.” –China Miéville
“Porter’ın bize gösterdiği gibi, dünyanın sonu kolay geliyor, asıl mücadele yeni bir dünya kurmakta yatıyor.” –Rachel Pollack