“Savas¸ sonrası sag? kalmak nasıl bir s¸ey? Bazen zor, bazen katlanılmaz, bazen nes¸e dolu. Ama hep bir s¸eylerle ilintili. Yitmis¸ ama yok olmamıs¸ s¸eyler,
sahibini yitirmis¸ s¸eyler, el deg?is¸tirmis¸, go¨c¸ ederken geride bırakılmıs¸, bas¸ka s¸eylerin yerini doldurmak ic¸in alınmıs¸, sahipleri belirsiz, kullanılmıs¸, aranan
ama artık hic¸bir yerde bulunamayan, bozuk, kırık do¨ku¨k s¸eyler…”Halide Veliog?lu, Bosnalı akrabaları arasında gec¸irdig?i iki yılı anlatırken,
gu¨ndelik hayatın harcıa^lem hallerinden so¨z eder gibi, derindeki anlamın pes¸ine du¨s¸u¨yor: Ka^h oturma odalarına sızarak es¸yalarla kis¸ilerin ruh
halleri arasındaki paralellikleri bulup c¸ıkarıyor, ka^h en basit gu¨ndelik alıs¸kanlıkların nasıl savas¸ yaralarını sarma aracına do¨nu¨s¸tu¨g?u¨nu¨ aras¸tırıyor.
Olabildig?ince hassas bir duygusal zeminde hatırlamanın, yas tutmanın, u¨mit etmenin, evden eve, kis¸iden kis¸iye deg?is¸en hallerini sorguluyor. Saraybosna Havası Bosna Savas¸ı’nın ezici deneyimini, u¨lkenin Osmanlı gec¸mis¸iyle hesaplas¸mayı, go¨lge gibi ko¨s¸e bas¸larına sinmis¸ bekleyen, Balkan topraklarına has milliyetc¸ilikleri, yeni I?slami^ etkilerle tedirginlik dolu alıs¸-veris¸leri, eski Yugoslav kimlig?iyle ka^h bu¨tu¨nles¸en ka^h ayrıs¸an aksanlı ve kırılgan varolus¸ları s¸efkatle ele alan, son derece o¨zgu¨n ve kuvvetli bir anlatı.