Yıllar önce, gerçek kimliklerini saklayan ve korkunç maskeler takan Şans Çirkinleri, Drowning kasabasını altüst eden Bataklık Noblinleri’yle savaşmış ve onları yenmiştir. Kasaba halkı Noblinler’den kurtulmuştur ama Şans Çirkinleri’nden de bir o kadar çekinmektedirler. Kont ve Şans Çirkinleri arasında bir antlaşma imzalansa da Kont’un bir oyunuyla onlar da kasabadan sürülürler. Artık ne Bataklık Noblinleri ne Şans Çirkinleri kalmıştır… Bir süre sonra da yalnızca çocuklara anlatılan hikayelerde ve unutulmaya yüz tutmuş efsanelerde adları geçmeye başlar. Ancak bir gün genç bir Bataklık Noblini’nin kasabaya gelmesiyle hem eski korkular Annesi Abby ve küçük kız kardeşi Lottie’yle birlikte yaşayan on bir yaşındaki Rye O’Chanter, Bataklık Noblini’nin ortaya çıkmasıyla kendini tehlikeli bir serüvenin içinde bulacak, geçmişi ve ailesiyle ilgili ise pek çok şey öğrenecektir. Bataklık Noblini’nin kasabada görünmesiyle birlikte ortaya çıkan yabancı bir adamın annesiyle olan ilişkisi; ailenin tüm fertlerinin yanı sıra kedileri Şüpheli’de de olan gerdanlığın gizemi; Kont’un çevirdiği işler ve çoktan unutulmuş pek çok sır, Rye’ın ve kasabalıların yaşamını değiştirecek. Dostluk ve aile ise her zamankinden önemli olacaktır. Canlanır hem de eski sırlar açığa çıkar.