Tik tak, tik tak!..”Kendimi bildim bileli saatlere ilgim var. Kendimi bilmeden önce de varmis, yani bebekken… O günlerden söz edenler, saati olmayanlarin kucagina gitmedigimi, beni kucaklarina alabilmek için bir saatin sürekli bilekten bilege aktarildigini anlatirlar.” Ben kim miyim? Ben bir saat canavariyim…Sira disi kahramanlar yaratmadaki becerisini, okurlarini sasirtmadaki ustaligiyla bulusturarak çocuk ve gençlik edebiyatimizda kendine has bir yer edinen Miyase Sertbarut’tan, anlaticiligini hayatin içinden gerçek çocuklarin yaptigi on bes kisa öykü…Genç okurlarini, baslamakla bitirmek eylemleri arasinda geçen o tarifi zor zamanda sürükleyici maceralara çikaran Saat Canavari’nda, gece boyunca bir okulun koridorlarinda bir siniftan ötekine kosturacak, tadina doyum olmaz çilek reçelinin kimi zaman bildiginiz bir reçelden daha fazlasi olduguna sahit olacak, huysuz bir komsudan kiraz kaçiracak ve belki de iki köpegin bir köpekten çok daha iyi oldugunu kesfedeceksiniz. Üstelik tüm bunlara tanik olurken, hayallerinizi kitabin kahramanlariyla bulusturma firsati yakalayarak, yazarina direnen kahramanlar yaratmakta kimsenin eline su dökemeyecegi usta bir yazarin belleginden süzülen renkli sözcükler arasinda renkli bir gezintiye çikacaksiniz. Dünyanin yalnizca insanlar için degil kurbagalar, köpekler ve bilumum farkli türdeki canlilar için de dönen bir küre oldugunu animsatan bu eglenceli öykü kitabi, okurlarini degisik mahallelerde dolasmaya çikararak, karsilarina çikan evlerden birinde kendileri gibi bir çocukla karsilasmalarina imkân taniyor. Hayatin içinden geçip küçük mizahi dokunuslarla evrilerek edebiyatimiza sizan bu kisa öykülerin en önemli bulusma noktasi ise “Dayanisma”. Çevremizde bin bir türlü olay yasanirken, “Dayanisma”nin hayatimizi güzellestirecegine dem vuran Saat Canavari, Mavisu Demirag’in sicacik çizimleriyle elma sekeri tadinda hem göze, hem kalbe, hem de damaga seslenen keyifli bir okuma deneyimi yasatiyor…(Tanitim Bülteninden)Ince Kapak: