Kaan Arslanoglu, yeni romani Reenkarnasyon Kulübü’nde keskin ve ironik bakislarini günümüz Türkiye’sine çeviriyor. Gene zor olani, simdiki zamandan kaçmak yerine onun üstüne üstüne gitmeyi tercih ediyor. Ama insanin basini döndüren, aklini basindan alan bu (politik) gerçekligi, günümüz Türkiye’sini, çok farkli bir uslupla, gerçeküstü bir biçimde ele aliyor bu defa. Yazar Kaan Arslanoglu versus insan Kaan Arslanoglu! Kimler yok ki bu dünyada; Kaan Arslanoglu, Mustafa Kemal, Enver Pasa, Ibrahim Kaypakkaya ve sair eshas…Sonrasinda yasayacaklarimi, o gün, daha ilk karsilamamizdan önce sezmistim. Kitap tutkunlari artik ilk tümcesi yogun anlamli, derin göndermeli romanlara ilgi duyuyor. Romana benim de böyle baslamam o hesaptan degil, öyle ya da böyle bir ilk cümle konacakti elbet. Kendime yakisir bir yenilik yapayim ve söyle devam edeyim: Pesinen söylüyorum. Elinizdeki yapitta deginilen tarihi kisiliklere sempati veya antipati duyuyorsaniz bu kitaptan keyif alma olasiliginiz, keyfinizin kaçmasi olasiligindan düsüktür. Keyfinizi kaçirma hevesi gibi özel bir saplantim bulunmamakla beraber, ruhunu ezberledigim okur yiginlarinin içini oksayarak onlari hosnut etme sapkinligi da benden durabildigi kadar uzak kalsin.