Yolculuga çikarken yaniniza almayi unutmayin!
Piri Reis’in Kayip Adasi ne tarihi bir roman ne de bir fantazi: O daha çok çagina damgasini vuran haritabilimci ve amiral Piri Reis’i pek bilinmeyen bir yaniyla bugüne getiriyor. Ayni kurgu içinde mektup, özgeçmis, utopi, bildiri, siir, masal, söylence, tiyatro türlerini ustaca harmanlayan Önay Sözer, okuyucusunu Piri Reis’in izinde yolculuga çikmaya ve dünyada var olmaya çagiriyor.
“Bir gün yeniden çikacagiz bu yolculuga sevgilim! Çünkü kalmak ölümdür gezgine. Bugünü yarini unutacagiz. Geçmis de kaybolacak. Deniz, yollari hiç eskimeyen, bitmeyen bir simdide daima yeni ve biricik kalacak. Ve günes zamani yakacak.
Uzayan gecelerde deniz kokan saçlarindan topladigim yildizlar var. Yelkenlere çarpan rüzgârla birlikte söyledigin sarkilar. Gündüzleriyse yan yana iki yelken gibi açilacagiz. Öksüz yunuslar senin sevgin için güverteye çikacak. Onlari senin bedeninde oksayacagim, denizin bütün çalkantilarini ruhunda duyacagim. Tuzlu bedenlerimizi rüzgâr birbirine karistiracak, bütün yollar birbirine kavusacak, çünkü askin mevsimi geldi.
Yolculuk dünyayi sahneye koymaktir, derler. Biz de kendimizi ilk kez anlayacagiz: Askimiz dünyaya aittir. Ask dünyayi kendimize yer etmemiz demektir.
Günler dönecek sevgilim ve bir gün, dünyanin bütün kayip, terk edilmis ve de issiz adalari bir araya gelecek. Yüzyillarca dünyadaki tiranliklara, deniz kralliklarina direnen, tarih disi ve ötesi adalar. Içimizdeki adalar, yer degistiren adalar, haritadan kaymis adalar, var yok adalar, yüzen yürek adalari, yalniz adalar, asli yok kendi var adalar, yoklugun kalbindeki adalar, yeniden bulunan yok adalar..! onlar, onlar, okyanuslarin gerçek ogul ve kizlari özgürlük sarkilarini söyleyerek gündönümünü kutlayacaklar.
Devran dönecek, devir devrilecek, dönen bir daha dönecek.”