Şenol Onay’ın ömrünün yarısı isyanla kalan yarısı da nasıl isyan edeceğini planlamakla geçti; teğmenliğinden beri yurt dışına kaçabilmenin yollarını araştırdı, bu fırsatı yakaladığı an tüyebilmek için evlenmedi; dünyanın en güçlü silahı kaleme sarıldı ve Ernesto Che Guevera’nın makineli tüfeğinden daha tesirli olmak gayesiyle yazdı.

Ortaokuldan mezuniyetini takiben 12 Eylül 1980 darbesinin hemen öncesinde Kuleli Askeri Lisesine girdi, tüysüz yetimin vergileriyle okudu, yüzbaşılığının üçüncü yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetleri saflarında hizmet verdikten sonra Horgeneral rütbesine terfi etti, Türk Silahsız Kuvvetleri başkomutanlığına atandı, halkı soyanları borsada soymaya karar verdi ve menkul kıymetler piyasasına el attı, BİST sayesinde bugünlere gelebildi, hümanizmanın şanlı sancağı altında demlendi. Aleminenserserimanyakvedallamayazarıvedahikuşpezevengi okurlarına saygılarını, kitapları yakarak karanlıkları aydınlatan psikopatlara kaygılarını sunuyor.

Şan, şöhret veya parayı aklından bile geçirmeyen, salt dünyayı değiştirebilmek amacıyla yazan kültür aristokratının eserlerini kitapçıların tozlu raflarında bulamıyorsanız salaş kerhanelerin rutubetli odalarında da aramayın; en iyisi meyhaneye gidin, iki duble rakı için, osurun, geğirin, dallamalık yapın, geyşa âlemlerine sarkın.