Kus uçmaz kervan geçmez, on iki bin nüfusuyla fakir bir kasaba olan Carp’ta baslayan Panik oyununun ortaya çikis nedenleri malumdu: Mevsimlerden yazdi ve bu ücra yerde yapacak kayda deger baska bir sey yoktu. Kendini asla korkusuz ve mücadeleci biri olarak görmeyen Heather’a, sadece lise son siniflarin yaristigi, ödülün büyük ama getirdigi risklerin daha da büyük oldugu efsanevi Panik’te yarisacagini söyleseler hayatta inanmazdi. Oysa ugruna savasacagi bir amaç buldugunda, daha önce kesfetmedigi cesur yönüyle tanisacakti. Panik’ten hiçbir zaman korkmayan Dodge ise kimseyle paylasmadigi sirrinin, hirsini kamçilayacagindan ve oyundaki gücüne güç katacagindan emindi. Fakat sirri olan tek kisi o degildi; herkesin oynamak için bir sebebi vardi. Panik, Dodge ve Heather’a yeni ittifaklar, umulmadik gerçekler ve ilk aski sunarken, insanin hayatta en çok ihtiyaç duydugu seyin bazen korkulari oldugunu gösterecek.   “Lauren Oliver’in bu son romani okurlarina her yönüyle gerçekçi ve sürükleyici bir dostluk, sadakat, mücadele ve cesaret hikâyesi sunuyor.” Booklist  “Oliver, okurlarini sabahin erken saatlerine kadar uyutmayacak, gerilim dolu ve gerçekçi bir hikâye yaratmis.” Kirkus Reviews