Ne kadar özgürüz? Isteklerimiz, çesitli rastlantilardan olusan özgeçmisimiz tarafindan kosullandirilmissa, bundan ötürü özgürlükten yoksun mu sayiliriz? Insanlari ahlâklari bakimindan degerlendirirken ve onlara eylemlerinden ötürü sorumluluklarinin hesabini sorarken, onlarin nasil bir özgürlüge sahip olduklarini varsayiyoruz? Istenç özgürlügü bizim için neden önemli? Peter Bieri, felsefe tarihinin önemli bir konusunu irdelerken, bagimsiz düsünmeyi de ögretiyor. Özgürlük üzerine simdiye kadar çok, pek çok, hatta her sey söylenmemis midir? Hayir. Bir filozof tarafindan yazilan bu kitap, bir akademik arastirma olmaktan çok, istenç özgürlügü sorunu için çesitli çözümlerin, tartisilmak üzere ortaya kondugu bir sahne durumunda. Yazar, kisa skeçlerle, özgürlük hakkinda âdeta kendini zorla kabul ettirmis olan tasavvurlari birbiriyle iliskilendiriyor ve çeliskilerin içinden gerçek özgürlügün ilkelerini çikarip göz önüne seriyor. Peter Bieri’nin açik ve berrak bir üslupla yazdigi kitabi, bir roman sürükleyici ve gözlemlerden edinilen fikirlerle yüklü. Özgürlügün olanaksizligini kanitlama çabalarinin arttigi çagimizda özgürlügü yeniden kesfetmeye büyük gereksinim var. Peter Bieri 1944 yilinda Bern’de dogdu. Freie Universitaet Berlin’de felsefe profesörü olan Bieri’nin, Pascal Mercier takma adiyla yazdigi Perlmanns Schweigen (Perlmann’in Suskunlugu, 1995) ve Der Klavierstimmer (Piyano Akortçusu, 1998) adinda iki romani da var.