Ulusal Kitap Eleştirmenleri Birliği Kurgu Dışı Ödülü finalisti
PEN/Jacqueline Bograd Weld Biyografi Ödülü finalisti
“Yazarın biri 1936 baharında gül dikmişti … Bu gu¨llerle ilgili yazıyı okuyalı otuz yıldan fazla olmuştu ama u¨zerine pek du¨şu¨nmemiştim. Hepsi birer gu¨ldu¨, o kadar. Halbuki şimdi, uzun su¨re önce kabullendiğim, o bilinen Orwell ile ilgili yargılarımı ortadan kaldırıyor, daha derine ineyim diye aklımı çeliyorlardı. Orwell kimdi, biz kimdik, ölçu¨lebilir somut bir sonucu olmayan keyif, gu¨zellik ve zaman kavramları; adalet, hakikat, insan hakları ve du¨nyayı değiştirmek gibi meseleleri önemseyen birinin veya belki de herkesin hayatında nasıl da aynı şekilde yer ediyordu, bunları sorgulatıyorlardı.”
Rebecca Solnit, Orwell’in 1936’da diktiği güllerin hikâyesinden yola çıkarak onun hayatının gözden kaçan yönlerini irdeliyor. Orwell’in yeryüzünden, havadan, nergislerden, kirpilerden, güllerden ve bahçıvanlıktan büyük keyif alabildiğini ve bu keyfin onun siyasi vizyonuna içkin olduğunu göstermeye çalışıyor.
Solnit şaşırtıcı ve ezber bozan bağlantılar kurma konusundaki becerisiyle Orwell’i anlatırken, İngiltere’nin kömür madenlerinden İspanya İç Savaşı’na, Kolombiya’nın gül fabrikalarından yalanlar ve otoriteryanizm arasındaki ilişkileri analiz etmeye uzanan bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.
“Orwell’in hayatı ve dönemi ile güllerin hayatı arasında yaşanan heyecan dolu bir gezi.” — Margaret Atwood
“Bu kitabı okuyanlar 1984 hakkında bir daha aynı şekilde düşünmeyecek.” — Vogue