Dünyadan kopup kafa dinlemek için gittiğiniz ama insanların vahşice öldürüldüğü bir adada mahsur kaldığınızı düşünün.
Vahşet sarmalı günden güne derinleşirken, bunu önlemek için elinizden bir şey gelmiyor.
Üstelik katil bile katil olduğunu bilmiyor…
Büyük Okyanus açıklarındaki Orenda Adası’nda geçmişte askerî üs olarak kullanılan bir bina, aradan geçen elli yılın ardından otel olarak hizmete açılır. Otelin işletmesini alan iş insanı Ali Pusat konuklarına “ıssız ada konseptli” bir tatil vaat etmektedir. Adada kaldıkları 21 gün süresince konukların dünyayla tüm iletişimleri kesilecektir. Ne ulaşım, ne haberleşme imkânları olacaktır.
Özel olarak davet edilen on dört kişi, tüm dertlerini geride bırakıp dış dünyadan kopuk olarak geçirecekleri bir tatilin hayaliyle otele yerleşirler. Ancak tatilin ikinci gününde yaşanan cinayetler korkunç bir vahşet sarmalının kapısını aralar.
Hem konuklar hem otel personeli için 21 gün sürecek bir ölüm kalım savaşı başlamıştır artık. Onlar katilin kim olduğunu bulmaya çalışırlarken Ada’nın gizemli ve karanlık geçmişi de bir hayalet gibi peşlerindedir.
Şerife Okyay Orenda-21 Gün kitabında, gerilim ve gizem dolu bir hikâyeyi başarıyla anlatırken, insan zihninin karanlık yanlarıyla da yüzleştiriyor okurlarını.