Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yillarinda Trabzon’un ücra orman köylerinden birinde yetistikten sonra Türkiye’nin ve dünyanin birçok yerinde vaizlik/müftülük görevini ifa eden Ali Kemal Saran, daglari sisle kapli memleketini, her biri birbirinden güzel fotograflarla anlatiyor. Cumhuriyet’in ilk döneminde bir medrese talebesi olan Ali Kemal Saran, Of-Çaykara Vadisi örnegiyle, Anadolu medreselerindeki egitim süreci ile bütün siyasi ve sosyal imkânsizliklara ragmen geçmisle gelecek arasinda saglam bir köprü vazifesi gören hocalarini anlatarak yakin tarihin çok konusulan fakat yeteri kadar bilinmeyen yönlerine isik tutuyor. Çok partili sisteme geçisle birlikte 1960 Ihtilali’nin yasandigi çalkantili siyasi hayatin halk üzerindeki sosyo-ekonomik etkilerini hemençesinde biriktirdigi birbirinden güzel hatiralariyla günümüze tasiyor. Karadeniz yöresinde artik unutulmus, kaybolmus birçok kültürel motif ve destansi yerel sahsiyet Omuzumda Hemençe kitabiyla siir tadinda dile geliyor.”Halk Partisi’nin son dönemleri oldugundan, her ne kadar Kur’ân okutma yasagi biraz gevsese de ortamda yine jandarma korkusu hâkimdi. Bunun için hocamiz, caminin önüne daima içimizden bir nöbetçi diker ve Çaykara yolundan jandarmalarin gelmekte oldugu haberi geldiginde, hemen Kur’ânlarimizi caminin tavan arasindaki bosluga gizler ve cami etrafinda oynamaya koyulurduk. Her ciddi olaydan bile, bir oyun çikarmakta mahir olan talebeler, bu nöbet görevini hiç savsaklamazlar, sakaya alip, sahte alarm vermezlerdi.” Ali Kemal Saran