“Yazarın ve okurun sonsuz olmakla asla işi yoktur. Arkasında bir eser bırakmak maksadıyla yazan herkes haindir.”
Gölgesiz Matiz, Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil ve Biraz Evhamlı İshak Hoca’nın Karda Gece Yürüyüşü kitaplarıyla kurmacadaki ustalığını gösteren Bülent Ayyıldız’ın ilk deneme kitabı: Ölümsüz Olmaya Değmez.
Edebi tür ve kuramlar, değişen okur-yazar pratikleri, dijitalin hükmü ve yapay zekâ…
Ölümsüz Olmaya Değmez’de nitelikli önermeler ve kıvrak soru-cevaplarla günceli masaya yatırıyor Ayyıldız. Edebiyatın düştüğü zorluklardan postmodernin sorunlu alanına, fantezi ve distopyadan obur okumaya, sosyal medyayla cisimleşen görünürlük telaşından Netflix ve benzerleriyle evrimleşen ekran tutkusuna kadar ilgi duyulup tartışılan birçok konuyu ele alıyor. Kaynak metinlerini etraflıca gösterip samimiyetle tartışarak verimli bir hasat vadediyor okura.
Birikim, deneyim, evrim – çarkları çipli edebiyat meraklılarına…
“Acı çeksek de yazmak bize bir sağaltma, arınma, belki bir itiraf etme ritüeli sağlıyor. Acı karşısında yaratıcılığımız ve ironimiz şahlanıyor. Bazı acılarla boğuşuyoruz, bazılarıyla acı olay geride kalsa da boğuşuyoruz, bazıları hep içimizde sızlıyor ve kurban olarak kalıyoruz. Yazarak ya da başka bir şekilde, şimdi ya da yıllar sonra, ‘kurban’ olmaktan kurtulmak çok ama çok zor. Yazmak bize zoru başarmanın imkânını veriyor, güya yazarak kurban olma hissinden uzaklaşabiliriz. Ben pek başarılı olamadım. Zira yazmanın hayatımız üzerine söz söyleme hakkı verdiği yalanına kendimi inandıramadım.”