Gazeteci Cengiz Kapmaz, Abdullah Öcalan’in Imrali günlerini enine boyuna ele aldigi kitabinda sasirtici bir Öcalan portresi sunuyor. Kitap, geçmisten devralinan bir sorunu açiklamaya degil Türkiye’nin gelecegini anlamaya ve bu gelecege müdahale etmeye çalisiyor. Ya despotluk ya demokrasi!Türkiye, Öcalan’i bir veri kabul ederek Kürt sorununu çözüp çözmeme konusunda artik bir karar vermek durumundadir. Çünkü karar vermeme hali Türkiye’nin lehine degil aleyhine sonuçlar dogurmaktadir. Karar vermeme halinin iç faktörlerden ziyade dis faktörlerden kaynaklandigi kanisindayiz. Çatismali ortamin yarattigi trajedi, küskünlük ve kin bir gerekçe olarak ileri sürülebilir. Ancak unutulmamali ki bu gerekçe, “kani kanla yikama” restlesmesi, diger cenahin aci ve gözyasini görememe hali, acilari ortaklastiramama vizyonsuzlugu doguracaktir. Bu tez; kamuoyunda genel kabul gören “PKK ve Öcalan neden degil bir sonuçtur”, “Kürt sorunu Kürtler ile Türkler arasindaki bir sorun degil Kürtler ile devlet arasinda bir sorundur”, “Dili dahi yasaklanan bir toplumun çocuklarinin bugün daglarda olmasi anlasilir ve kabul edilebilir bir durumdur” önermeleri dikkate alindiginda çok kolaylikla toplumsal sagaltim ve rahatlamaya dönüstürülebilir.