Sanatçı ve sanat tarihçisi Meral Yıldız, 27 yıl Galata Mevlevihanesi’ nde postnişin olarak hizmet eden Hasan Dede’nin öğrencisi. Dedesi bu dünyadan ayrılınca onun anısını yaşatmak istedi. Yıllardır tuttuğu notları, dedesiyle konuşmalarını, okuduğu kitaplardan süzdüklerini önüne aldı ve yazmaya koyuldu. Bu kitabın sayfalarında hem birlikte geçirdikleri 16 yılda yaşadıklarını, hem Yıldız’ın hayat yolculuğunda başına gelenleri okuyacaksınız.
Şöyle diyor Yıldız,
‘’ Dedeciğime güven duydum. Yol göstericiydi. Akılla başladığım yolculuğum daha sonra tamamen kalbimin yarenlik yaptığı yolculuğa dönüştü. Zaten en zor bölüm de burası, kalbinizi bir başkasına emanet etmeniz. İyi ki emanet etmişim. Öğrendiklerim, kalbimin içinde güller açtırdı, neşeler saçtırdı. Zira anladım ki yüzeysel bir bakış açısı ile hayat yükü taşınmaz. Gerçek yaşamda savaşlar, acılar, sorunlar, dertler, hastalıklar… Ve sonunda dedemin deyişiyle kapı çalınır. Fanilik biter. Sonunda çalınan kapıyı, bizlerin inancına göre, bize o açar. Onun kutlu ruhu ile yeni bir yolculuk başlar. Bu spiritüel yolculuğumun samimi hikayesini burada bitiriyorum. Gerçekte insan oğlunu değiştirebilen iki şey varmış: Harika bir aşk ya da harika bir kitap.
Sevgili okur, ruhunu tanımak istemez misin?
O halde gel şu soruları kendine sor: İnsan niçin var olmuştur? Veya kendi kendine var olmadığına göre, kişi nasıl bir güç tarafından, niçin var edilmiştir? Ben niçin yaratıldım?
Yaradılışımın sırrını, bilgisini öğrenmek istiyor muyum?’’