Milattan önce 14. asrin en tartismali firavunlarindandi. IV. Amonhatep olarak basladigi iktidar yillarini Akhenaton adiyla sonlandirdi. Bu degisimin nedeni Tanri Amon’a tapinmaktan vazgeçip Aton’u tek tanri olarak kabul etmesiydi. Kabulle kalmayip Misir’daki diger inançlari ve tanrilari yasakladi. Aton, bundan böyle tek tanri olacakti. Yeni inanci, eski dinin rahiplerinin sert direnisiyle karsilasti ve tarih sahnesinden çekilisinin ardindan adinin anilmasi dahi yasaklandi. Bundan sonra o “Kâfir Kral” olarak anilacakti. Akhenaton’un iktidardan çekilisinin ardindan varligi unutuldu, izleri silindi ve eski inançlara geri dönüldü. Ta ki Sigmund Freud’un “Musa ve Tektanricilik” adli makalesinde Musa Peygamber’in, Akhenaton’un Misirli bir müridi oldugunu öne sürmesine dek… Misir kökenli Ingiliz yazar Ahmed Osman, Freud’un tezini bir adim daha ileriye tasiyarak “Kâfir Kral” Akhenaton’un Musa Peygamber’in ta kendisi oldugunu ileri sürüyor. Osman, Musa’nin artik kökenlerini ele vermez hale dönüsen hikâyesini Kitab-i Mukaddes ile Misir tarihini karsilastirarak adim adim yeniden örüyor ve böylece Yusuf Peygamber ile Firavun’un veziri Yuya arasinda bag kurmakla kalmayip dinler tarihini yeniden olusturmak üzere muhtesem bir baslangiç yapmis oluyor. Musa Peygamber’in asasinin, aslinda devrimci Firavun Akhenaton’un iktidar asasi oldugu gerçegiyle yüzlesmeye hazir olun!(Tanitim Bülteninden)