İran’ın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü savunmak ve sonuçta İran’ın içişlerine karışan yabancılarla mücadele etmek, din adamları ile taklit mercilerinin önderliğindeki dini güçlerin faaliyetlerinin ve rollerinin artmasının başlangıç noktası olmakla birlikte, bazı güçler için ise, yabancılarla birlikte, modern İran’daki dönüşümlerde rol oynamalarının başlangıç noktası olmuştur.
Baskıyı, sömürüyü, geri kalmışlığı ve çöküşü reddetmek amacıyla İslam Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile sonuçlanan İslam Devrimi, modern İran’da yaşanan dönüşümlerde rolü olan tüm güçlerin karnelerini ve uygulamalarını ortaya koyan gelişmelerin doruk noktası ve sahnesidir.
Bu eseri, İran’ın siyasal-sosyal dönüşümlerinin incelenmesini konu alan diğer eserlerden ayıran en belirgin özellik, esere hakim olan fikri yaklaşımdır. Bu mesele, bir yandan, modern İran’ın siyaset sahnesinde yer alan güçlerden her birinin gerçek ağırlığını göz önünde bulundurmayı, diğer yandan da modern İran’da gerçekleşen dönüşümlerde dinin önemli rolünü ortaya koymayı gerektirmiştir. Çünkü önemli ve etkili yerli düşünceleri dinî güçler üretmişler ve halkı harekete geçiren de bu düşünceler olmuştur.