“Çok parlak bir çalisma… Tartismalarin çok zarif bir sekilde ele alindigi, etkileyici bir sekilde belgelendirilmis Misirli Musa, tektanriciligin ilk dönemleriyle ilgili çigir açici yeni bulgular ve Misir’in modern Bati kültüründeki yerine dair yeni bir yorum sunuyor.”
-Anthony Grafton, New Republic-
“Olaganüstü bir bilgi birikiminin, keskin bir içgörünün ve tarihsel kavrayisin ürünü…”
-Robert L. Wilken, The Los Angeles Times-
“Gelenek onu Musa’ya atfettigi için, dindeki dogru ile yanlis arasindaki ayrimi ‘Musa Ayrimi’ olarak adlandiralim. Musa’nin gerçekten yasayip yasamadigini bilemiyoruz, geleneksel bilgiler disinda onun dünyadaki mevcudiyetine dair herhangi bir iz bulunmamaktadir. Ancak ayrimi ilk yapanin o olmadigi kesindir. Milattan önce on dördüncü yüzyilda, kendini Akhenaton olarak adlandiran bir Misir kralinin yasadigi, tektanrili bir din kurdugu, bu anlamda bir öncül oldugu bilinmektedir. Bununla birlikte Akhenaton’un kurdugu din herhangi bir gelenek yaratamamis ve ölümünden hemen sonra unutulmustur. Musa tarihi bir sahis olmaktan ziyade hatirlanan bir sahis iken, Akhenaton unutulmus bir tarihi sahistir. Kültürel ayrim ve insa sürecinde hafiza önem tasidigi için, Akhenaton’un ayrimindan çok Musa ayrimindan bahsetmemiz haksizlik sayilmaz. Söz konusu ayrimin sonucunda ortaya çikan alan, Bati tektanriciliginin alanidir. Avrupalilar yaklasik olarak iki bin yildir, bir insa ürünü olan bu zihinsel ya da kültürel alanda yasamaktadirlar.” Tektanriciligin tarihi ve alimlanisi üzerine en çarpici çalismalardan biri…