Mehmet Ali Aslan, Mama Habsınas adlı kitabında, kendi köyünden yola çıkarak bu coğrafyadaki kadim halkların bir arada yaşama geleneğinden, bu geleneğin üzerine oturduğu doğal barışçıl kültürden söz ediyor. Mama bütün dillerde “ana” demektir; bunu kalbimizle biliriz. Mama Habsınas, hepimize bir şeyi hatırlatıyor: “Biz, birlikteyken güzeliz, birlikteyken varız.” Kapının ardında başını göstermeye çalışan karanlığa karşı, ana yurdun aydınlık barış şarkısına kulak vermek isteyenlerin, bu kitaptan öğreneği çok şey var.

“Kuzey Mezopotamya’nın orta yerinde Habsınas adlı küçük bir köyde yaşananlar bizleri ne kadar ilgilendiriyor olabilir ki? Mehmet Ali Aslan kökleri Milattan Önce’ye dayanan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı toplulukların bir arada barış içerisinde nasıl yaşamayı başardıklarını, kendi hayatı ve doğduğu köy Habsınas üzerinden çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Ve gerçekte anlatılan senin, benim, bizim hikayemizdir.

Medeniyetler çatışmasını kuramsal ve teorik olarak Huntington’dan okumuştunuz. Kuramsal kargaşa ve bulanıklık yaratmadan en yalın haliyle pratikte anlatmayı başaran Mehmet Ali Aslan’dan da okuyun bence. Birlikte yaşamak, bütün farklılıklarımıza rağmen bir mucize değil doğal bir yaşamın gereğidir. Okuyunca ta yüreğinizde hissedeceğinize eminim.”

– Selahattin Demirtaş