“Malala okula gitmek isteyen küçük bir kızdı. Ama yaşadığı yerde bu yasaktı. Kitaplar bile gizlenirdi. Okula giden yolda bir sürü tehlike vardı. Ölüm gibi akıl almayacak riskler bu bölgede kol geziyordu.”
Malala Yusufzay, tüm engellere rağmen okula gitmek istediği için neredeyse hayatını kaybediyordu. Bir gün Pakistan’ın cesur Peştun savaşçılarının koruduğu olağanüstü güzellikteki Svat Vadisi, Taliban’ın zalim yönetiminin eline geçti. Bu uzun sakallı adamlar müziği, dansı, kadınların sokağa çıkmasını ve kız çocuklarının okula gitmesini yasakladılar. İnsanların güle oynaya gezdiği çarşılar bile bomboş kalmıştı.
Ne var ki Malala, küçük yaşlardan itibaren öğretmen babasının izinden gitmeye kararlıydı. İnandığı şeyler uğruna ayağa kalkacak ve eğitimine devam edebilmek için savaşacaktı. Onun silahı kelimeleriydi. Ancak insanlığın kötülüğü onu da buldu ve susturmak için elinden geleni yaptı.
Gazeteci Adriana Carranca bu küçük kıza yapılan saldırıdan günler sonra Svat Vadisi’ni ziyaret etti; Malala’nın hayatına dokunan insanlarla tanıştı, onun ayak bastığı sokaklarda yürüdü ve okuldaki sırasını, evindeki odasını zihnine kazıdı. İşte bu kitabı da orada şahit oldukları ve öğrendikleri üzerine yazdı.
Malala’nın dünyayı değiştiren cesur hikâyesini öğrenme sırası şimdi çocuklarda…