Halid Ziya Uşaklıgil üzerinden yüz yıl geçtiği halde hala geniş bir okur kitlesine ulaşabilen “Mai ve Siyah” isimli romanının yazılış süreci hakkında şunları söylemiş:
“… Bir ara Halil bana “Bir şeyler yazıyor musun, yazmayacak mısın?” diye sordu. O zaman ben, her akla geleni söylemekte sakınca görmeyen bu genç dostlara yakından bilmedikleri İstanbul yaşamını anlattım. Üstelik kafamı tırmalayan küçük öykünün konusunu, bu konunun o döneme göre biraz çekinceli olabileceğini açıkladım ve hemen bir sanatçının yapıtını dinletmek, göstermek güçsüzlüğüne yenilerek, yazılmış üç beş sayfayı okudum.
Onlar, derin bir sessizlik içinde ve gözleri önünde açılıveren bir düş ufkuna dalmışçasına, bir yarı uykuyla dinliyorlardı. Sonra birkaç saniyelik sessizliği Halil’in sesi yırttı: ‘Sıkılmasaydım’ dedi. ‘Sizi öperdim’
İşte sanat yaşamımın çok ender armağanları arasında onun bu tertemiz sözü bende taze bir coşku uyandırdı. Denilebilir ki ‘Mai ve Siyah’ o gece ilk tohumunu bu sözde buldu” Halid Ziya Uşaklıgil’in son yıllarında verdiği bir röportajda Mai ve Siyah’ı tüm romanlarından farklı bir yere koyduğunu şu sözlerle belirtir:
“Saklamadan söyleyebilirim ki ruhumdan, içtenliğimden en çok payı olan ve beni şimdi bile kendisine bağlayan üstelik geçenlerde rastlantıyla elime geçen bir baskısını karıştırırken kimi sayfalarında beni ağlatan bir yapıt olmuştur.” İşte yazarını ağlatan bu roman günümüz Türkçesiyle siz değerli okurlarımızla buluşuyor.