Kutsal, ister ilahi vahiyle belirlenmiş isterse insanlar tarafından ihdas edilmiş olsun, insanlık tarihinde en yoğun duyguların nesnesi olmuş ve insanlığın dini tarihinde birçok önemli olayda başrol oynamıştır. Vahiy yoluyla dünyada tecelli eden kutsalın yeryüzündeki aracıları konumunda olan peygamberler ve onların ilişki içerisinde oldukları kutsal kişiler, aynı zamanda insanların Tanrı’ya olan yakarışlarının ve dualarının aracıları olarak görülmüşlerdir. Bu kutsal kişilerle ilişkilendirilen doğal ve sunî yapılar ise bu dua ve yakarışların merkezi ve kutsalın tecelli ettiği düşünülen mekânlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Levant bölgesi, Siyonist Yahudi düşüncesinin büyük ideali olan Arz-ı Mev’ud toprakları içinde yer alması, Hıristiyanlığın doğduğu ve yayıldığı topraklar olması ve Kitab-ı Mukaddes’te ve Kur’an-ı Kerîm’de isimleri geçen birçok peygamberin ve kutsal kişinin faaliyet alanı olması hasebiyle Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm açısından büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada Hıristiyanlık açısından kutsal kişiler ve mekânlarla birlikte hem Kutsal Kitap’ta hem de Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerle ilgili kutsal mekânlara da değinilecektir.