Sabahattin Ali
25 Şubat 1907’de Gümülcine’de doğdu. 1914’te Üsküdar’daki Füyûzât-ı Osmaniye Mektebi’nde başladığı öğrenimini Çanakkale ve Edremit iptidailerinde sürdürdü. 1922’de Balıkesir Muallim Mektebi’ne yazıldı. 1926’da nakledildiği İstanbul Muallim Mektebi’ni 1927’de tamamladı. Yozgat Merkez Cumhuriyet İlkokulu’nda bir yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 1928’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dil öğrenimi için Almanya’ya gönderildi. 1930’da Türkiye’ye döndü, Aydın ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yaptı. Aralık 1938’de Türkçe öğretmeni olarak Ankara Musiki Muallim Mektebi’ne atandı. Devlet Konservatuvarı’nda çevirmen, öğretmen ve dramaturg olarak çalıştı. 1945’te bakanlık emrine alındı. 1946’da Aziz Nesin’le birlikte haftalık mizah gazetesi Markopaşa’yı çıkarmaya başladı. 1948’de, bir yazısı nedeniyle tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Sürekli izlendiği için yurtdışına kaçmak isterken 2 Nisan 1948’de Kırklareli dolaylarında öldürüldü.
Kafasından hatıralar birbirini kovalayarak
geçmekte idi. Bütün hayatında kendine göre bir iş bile yaptığını hatırlamıyor, bu ömrü başka birinin yaşadığını sanıyordu. Çocukluğu, delikanlılığı, etrafıyla olan münasebetleri hep yabancı bir dünya ile yapılan temaslara benziyordu.
Şimdi o, kendine bu kadar uzak bulduğu bu dünyada, ne kadar müthiş azaplar çekiyordu! Bunlara ne lüzum vardı? Neden böyle korkunç çemberler onu sımsıkı bağlıyor, neden ona yavaş yavaş, sindire sindire en öldürücü işkenceler yapılıyordu? Ne için, kim için?