Siyerde ve hadiste, Hira Dağı’ndaki mağarada derin düşüncelere dalıp tahannüs yaparken, meleğin ona nasıl göründüğüyle ilgili bilinen anlatı, açıkça Kur’an’da tamamlanmaya çalışılan “davet”e dair muğlak atıflara dayanmaktadır. Dahası, anlatının ayrıntılarında siyer yazarlarının daha önceki birtakım anlatılardan etkilenerek onların yolunu izleyip izlemediğiyle ilgili merak uyandıran pek çok çarpıcı tesadüfler vardır. Bu tesadüflerin bulunduğu anlatılar:
1. Büyük melek Vohu Manah’ın bir dağdaki doğal bir mağarada biraz zaman geçirdikten ve Zerdüşt’ü görevine “davet” ettikten sonra ona nasıl göründüğüyle ilgili öykülerdir.
2. İnsanlardan hiçbir öğretmeni veya ustası olmayan Mani’nin, kendisine ilahî bilgeliği getiren melek bir ziyaretçi tarafından görevine nasıl çağrıldığına dair anlatılardır.
3. Elkesai’nin, ufku dolduran ve ona semavi bir kitabın sayfalarını getiren muazzam bir melek ziyaretçisi vasıtasıyla tek tanrı ve yakındaki bir kıyamet günü vaazına nasıl çağrıldığına dair konuşulanlardır.
4. Milieu’da dinî bir “elçinin” görevine çağrılması için doğru yol olarak kabul edilen şeylerdir.