4. Sayı
Bir tarih dergisi için ironik olabilir ama mevzunun güncelliğinden olsa gerek, önceki sayının dosya konusu bu sayıya taştı: Suriye Kürdistanı mevzuu Kürt Tarihi’nin dördüncü sayısında da önemlice bir yer tutuyor. Suriye Kürdistanı’na dair geçen sayıdaki etraflıca mülakatının ardından Seda Altuğ bu sayıda da Suriye sınırının etno-politiğini inceliyor. Mehmet Bayrak, Suriye meselesinin Cumhuriyet eliti için teşkil ettiği önemi pek güzel gösteren bir gizli belgeyi , Hasan Reşit Tankut’un 1947’de kaleme aldığı “Gizli Suriye Raporu”nu yayıma hazırladı. Dosyanın son yazısı Kürdolojinin Suriye’deki seyri hakkında. Jordi Tejel Suriye’de Kürt çalışmalarının nasıl şekillendiğini inceliyor. Tejel’in yazısının bir dizinin ilk parçası olmasını ümit ediyoruz. Kürdolojinin farklı zaman ve mekanlardaki seyrine dair benzer çalışmalara önümüzdeki sayılarda yer vermek istiyoruz.
Kapak yazımız Türkiye/Kürt siyasetinin çok tartışmalı figürü Said-i Kürdi’nin (Nursi) hayatından küçük bir kesitle ilgili. Sinan Hakan’ın arşivden bulup çıkardığı belge, Cumhuriyetin gazabına uğramış Said’in Cumhuriyeti kuranların seleflerinin takdirine mazhar olmuş olduğunu gösteriyor.
Dördüncü sayıda çok önemli başka yazılar da var. Özkan Gökcan ve Sedat Acar’ın “Haberlerin Ağında Dersim” yazısı zamanın elitinin 1937-8 katliamını nasıl gerekçelendirdiğini ve Dersim’i nasıl ‘gördüğünü’ gösteren kıymetli bir çalışma. Hasan Akboğa bir zamanlar Türkiye Kürtleri için çok önemli bir deneyim olmuş olan Erivan Radyosunu hatırlatıyor. İsmet Konak ise biraz kıyıda kalmış ve halen çok çalışılması gereken bir mevzuyu, Sovyet Kürtlerinin sürgün hikayesini yazdı. Bu sayının mülakatı ise ‘dışarıdan’ geldi: Seyîdxan Kurij, 1925 Ayaklanmasına, Azadi ve Hoybun’un çalışmalarına katılmış ve 1942’de idam edilmiş Sehdînê Telha (Sadi Ağa)’nın torunu Sadin Şehsuvaroğlu’yla dedesini konuştu.
Son olarak bir haberimiz var: Yayın kurulumuza kıymetli isimler katılmaya devam ediyor. Kürt milliyetçiliğine dair önemli çalışmalarıyla bilinen Robert Olson, Artuklu Üniversitesi denince akla gelen ilk isimlerden Kadri Yıldırım ve Osmanlı arşivlerini kurcalamasıyla tanınan Sinan Hakan derginin yayın kurulundalar.
5. sayıda buluşmak üzere.
MESUT YEĞEN