“Vatanseverlik ve memleket sevgisi, insan olmanın en öncül hasletlerinden olup çocuğun anneye olan gönül bağı misali bu aşk ve muhabbet: “Ana sütüyle içe işleyip ancak ölümle çıkar.” denmiştir. Zira öteden beri birçok millet ve kavim, kendi toprak ve kavimleri için tarih ve biyografi yazmışlardır. Özellikle İslam ülkelerinde, İslam medeniyetinin başlangıcından itibaren, diğer dini, ilmi ve edebi faaliyetlerin yanı sıra, İslam büyüklerinin tarihinin yazılıp telif edilmesi yaygınlaşmış ve her asırda bu mühim iş zamanın bir grup bilgin ve âlimin ilgi odağı olmuştur. Böylelikle gelecek nesillerin bilgilenmesi için birçok değerli kitap hatıra kalmıştır.
Dikkatli bir araştırmayla, her ülkenin büyüklerini ve bilginlerini tanıtan yüzlerce farklı biyografi kitabının olduğu görülecektir. Küçük büyük, önemli önemsiz birçok yerin şair ve meşhurlarının adı genel olan biyografi kitaplarında geçmiş ve özgeçmişlerinden kısaca da olsa söz edilmiştir.
Bu arada, unutulmaya mahkûm edilen ve kendisinden çok az bahsedilen tek yer Kürdistan ve Kürt memleketleri olmuştur.
Allah’ım sadece senden medet diliyor, sadece senin huzurunda eğiliyorum, sadece sana dayanıyorum ve sadece senden yardım istiyorum. Hayır, üzere yardım eyle bize, kötülüğü ve zararlı olanı bizden uzaklaştır, şüphesiz sen dilediğini yapmaya muktedirsin, duaları sadece sen kabul edersin.
Hakkın emriyle cihan var olduğunda
Adem yaratılıp, ademizat doğduğunda
Vatan sevgisi ve millet, kavim muhabbeti
İnsanın özüne ödünç olarak yerleştirildi.”
Baba Merdûxê Rûhanî