Muttaki, takvayı yaşayan, onu hayata geçiren ve o manevî seviyeyi elde edendir. Günahlardan ve kötülüklerden, vahşi hayvandan kaçar gibi kaçıp sakınanlar, manevî bağışıklık sistemini sağlam tutan ve ilâhi emirleri yerine getirenler, mü’mindir. Takva sahibi olmak, olgun insan olmak anlamına da gelmektedir. Allah’a karşı saygımızı ve sakınmamızı ifade eden takva, devamlı olarak artmaktadır. Bireysel takva artarama toplumsal takvada azalma olabilir. Günahlar, kötülükler, suçlar, doğru bilgi ile zihnin beslenememesi, dininhayata uygulanmasındaki sapmalar, durmadan takvayasaplanan ve derin yaralar açan hançerlere dönüşürler. Devamlı kanayan takva yürüyemez hale gelir. İşte o zamantoplum da kan kaybediyor demektir. Bu sebeple bu eserde takva kavramının bireysel ve toplumsal önemi üzerine durmayı hedefledik.
“Takva” ile ilgili birçok kitap yazılmıştır. Biz bu kitaplardan biraz daha genel ve farklı olarak bakmak istedik. Her zamanki gibi referans kitabımız Kur’ân olmuştur. Takva konusuna Yüce Allah’ın “gösterdiği” (Nisa, 105) şekilde bakabilmek için Kur’ân’dan ayrılmadık.
“Allah’ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye, sana kitabı bir amaç için indirdik; o halde ihanet edenlere taraf olma!”