Muhabbet bağında bir gül açıldı, bir derdimiz var bin dermana değişmediğimiz.. Yükümüz lal-i gevher mercan saçarız, bir derdimiz var bin dermana değişmediğimiz…

Bu kitapla yıllar içinde öğrendiklerimizi, aldığımız eğitimleri ve nefesin bize kattığı derin öğretiyi kaleme almaya niyet ettik, çünkü bilgi aktarılmazsa yüke dönüşüyor. Biz dökerek kabımızı boşaltıyoruz aslında. Hayatın bize bahşettiği bilgiyi, bizden sonrakilere emanet etmek boynumuzun borcu. Bilginin her yerde, sonsuz, sınırsız bir şekilde mevcut olduğunu ve isteyen herkesin dilediği bilgiye ulaşabileceğini bildiğimiz hâlde giriştik bu işe. Bizlerin yıllarını alan bu öğretiyi ilim, bilim, gönül üçlemesi ile bir araya getirerek kıvamında bir aşure gibi size sunmak istedik. Dileriz o lezzeti bulursunuz.
Bu kitap senin kendi özüne, kendi şifana, kendi nefesini doğru kullanarak ulaşabileceğin bir rehber niteliğinde. Yaradılışın büyük sırrı gizli olan Nefesin hakikatine yolculuk yapacaksan başucunda bir rehber iyi olur İçinde tüm inançları kucaklayan bir üslup ve her konuya farklı bakış açılarıyla yaklaşma özgürlüğü bulacaksın. Kendi şifan için okuyabilirsin, Nefes Koçluğunu bir meslek olarak yapmak istersen okuyabilirsin, bir anne veya öğretmensen kesinlikle okumalısın Ailende huzur için, daha sağlıklı bir yaşam için, yaptığın her işe aşkı katmak için okuyabilirsin… Yıllar içinde her okuduğunda yeni bir açılım, yeni bir algılama yaşayacağından emin olabilirsin.
Yaradan’ın dili güzelliktir, Yaradan’ın dili ilim ve irfan üzerinedir. O dilin yeryüzüne akışı Nefes iledir. Nefesinin derinliğine indikçe damladan, okyanusa dönüşürsün. O’nun nefesinden üflediğisin Sen. Artık bu öze sahip çıkarak umman olmanın zamanı gelmedi mi?

Şah Hatayi’yiz muhabbete bakarız, biz doluyuz biz dolana akarız. Güzel pirimiz bir dert vermiş çekeriz, bir derdimiz var bin dermana değişmediğimiz…