Kozmik Baglanti uzayin kesfinin insan üzerindeki etkilerini inceliyor ve insan ile evren arasindaki iliskiyi arastiriyor. Günümüzde çiplak göz yerine çok hassas optik aygitlar, radyoteleskoplar ve uzay araçlariyla yapilan bu kesif faaliyeti insanin kendisini ve evreni algilayisini büyük ölçüde de-gistirdi. Artik gezegenleri geceleyin gökyüzünde dolasan isiklar olarak algilamiyoruz. Insan yüzyillardir güvenli, rahat ve hatta düzenli görünen bir evrende yasiyordu. Dünya yaratilis için seçilen yerdi ve insan ölümlü yaratiklarin doruk noktasiydi. Bu inanislar zamanasimina ugradi. Simdi çok küçük bir kaya ve metal yigini üzerinde yasadigimizi biliyoruz.Uzay araçlarindan alinan fotograflar bu kaya ve metal yigininin sadece küre seklinde olmakla kalmayip evren içerisinde küçücük bir nokta oldugunu kendi gözümüzle görmemizi sagladi. Artik evrenin hâkimi degil sadece ufacik bir parçasi oldugumuzu biliyoruz. Bilim bize, bir canli türü olarak hayatta kalmak istiyorsak, millet, din ve ekonomi gibi fikirlerden çok, insanlik fikri çatisi altinda toplanmamiz ve daha barisçi, çevreci bir dünya algilayisi gelistirmemiz gerektigini söylüyor.