Klâsik Sosyolojik Teori: Sosyolojinin Vaadinin Yeniden Kesfi klâsik sosyolojik teori üzerine 60 yildan fazla süredir sekillenen lisans ve lisansüstü ögretim deneyimlerimizin bir ürünüdür. Burada hem tutkuyla üzerinde çalismayi sürdürdügümüz hem de hâlen yeterince ortaya konulmadigini düsündügümüz bir inceleme konusunu arastiriyoruz ve elinizdeki metnin hem ögrencilerde ve klâsik teori konusunda çalisanlarda benzer bir tutku yaratabilecegine hem de sosyolojinin kadin ve erkek kurucularinin temel fikirlerini ortaya koyabilecegine inaniyoruz. Klâsik sosyolojik teoriyi ögrenmeye çalisan lisans ve lisansüstü ögrencileri kendilerini çogu kez herhangi bir referans çerçevesinden veya ortak bir temadan yoksun, kafa karistirici ve sasirtici bir fikirler kalabaligi içinde bulurlar. Metnimizde bu sinirliliklar çesitli yollarla asilmaktadir.
Klâsik sosyolojik teori üzerine kolektif ögretim deneyimimiz, ögrencilerin kompleks teorisyenlerin çalismalarina ilgisini çekmede ve bunu sürdürmede öncelikle ve esasen söz konusu teorisyeni ciddi bir bilgin kadar bir kisi olarak da sunmanin ve sosyolojinin fiilen bütün kadin ve erkek kurucularinin kendi toplumsal dünyalariyla ahlâkî açidan kapsamli olarak ilgilendiklerini ve bu türden girisimlerde bulunmanin çok azini rahatsiz ettigini göstermenin etkili oldugunu anlamamizi sagladi.